google-site-verification=vrbGE5P_olFxtXhOHftgHqv2FI_jyeqp4YfjFOl85BE
top of page

"İnfaz Kanunu" yeni afların habercisi mi?

Güncelleme tarihi: 23 Nis 2020

İnfaz Hukuku ve Yasal Dayanağı Nedir?

İnfaz Hukuku, kesinleşmiş ceza ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesine ilişkin esasları gösteren hukuk dalıdır. Ülkemizdeki infaz hukukunun temel yasal düzenlemesi 29/12/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5275 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve bu kanun uyarınca çıkarılan Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük'dür.


Mevcut yasal düzenlemeye göre kesinleşmiş cezaların infazı nasıl yapılmaktadır?

İnfaz Kanunu, mevcut hali ile koşullu salıverilme süresini 2/3 olarak belirlemiştir. Mükerrirler, örgüt ve terör suçları bakımından ise koşullu salıverilme süresi 3/4 'dür.

Örneklemek gerekecek ise 3 yılı kesinleşmiş bir hapse mahkum olan hükümlü cezasının 2 yılını infaz kurumunda geçirmesi halinde koşullu salıvermeden istifade ederek 1 yılını infaz kurumu dışında geçirmektedir.


Daha önce hakkında kesinleşmiş mahkumiyet hükmü bulunan hükümlerinin tekrar suç işlemesi halinde mükerrir sayılarak koşullu salıverme süresi uzatılmaktadır. Yine örnekleyecek olursak 4 yılı ceza alan mükerrir hükümlü bu defa cezasının 3 yılını infaz kurumunda geçirmesi halinde koşullu salıvermeden istifade ederek 1 yılını infaz kurumu dışında geçirmektedir. Organize suç örgütü ve terör örgütü üyeliği kapsamında mahkum edilen hükümlüler bakımından da durum aynıdır.


Yeni düzenleme ne getiriyor?

Meclise sunulan tasarından anlaşıldığı kadarı ile koşullu salıverme süresinin 2/3’ten 1/2’ye, mükerrirler açısından 3/4 infazın 2/3’e indirilmesi önerilmektedir.


Denetimli serbestlik uygulaması yeniden düzenlenmektedir. Denetimli serbestlik mevcut yasal düzenleme ile otomatik bir şekilde sağlanırken örneğin 18 ay hapis cezası ile cezalandırılan hükümlü hiç cezaevinde yatmamaktadır. Bu durumda haklı olarak bir cezasızlık algısı oluşturmakta ise de yeni TCK'nundaki yüksek cezalar nedeniyle adeta bir zorunluluk halini almıştır. Tasarı ile ile 18 ay hapis cezasına alan hükümlünün, koşullu salıverilme için infaz kurumunda geçirmesi gereken 9 ayının en az 4/5’ünü yani 7 ay 6 gün infaz kurumunda yatmasını sağlayacaktır.


Yeni düzenleme infaz kurumlarını hızlı bir şekilde dolduracak ve yeni "af" yasalarının doğumuna gerekçe olacaktır.

Mevcut düzenleme ile 18 ay ve altı ceza alanlar infaz kurumuna girmemekte iken yeni tasarı ile en az 7 ay infaz kurumunda yatacaklardır. Yani cezaevleri tekrar dolacaktır. Asıl sorun cezaların hatalı bir şekilde ağırlaştırılmasından kaynaklanmaktadır. Geceleyin eve giren hırsız 5237 Sayılı TCK uyarınca en az 11 sene ceza almakta iken yürürlükten kaldırılan TCK'da ise azami 3 yıldı. Yine uyuşturucu madde ile mücadelede işin kolayı seçilerek torbacı tabir edilen uyuşturucu satıcılarına 12,5 yıl hapis cezalarının verilmesi sağlanmış ise de bu beraberinde ciddi ceza adaletsizliğini getirmiştir.


Adalet Bakanlığı'nın raporuna göre 2019 yılı ağustos ayı itibariyle ceza mahkemelerinde 2 milyon 266 bin 267 dosya hakkında yargılama sürmektedir. Bunlardan 1 milyon 327 bin 553’ü 2018 yılından devreden dosyalardan oluşuyor. 2019’da ceza mahkemelerinde yıl içinde 420 bin 946 dosya kesinleştirilirken, 184 bin 500 dosya ise istinafa gitmiş. Ceza mahkemelerinde kalan dosya sayısı ise 1 milyon 309 bin 357'dir. Şu anda 355 adet ceza ve infaz kurumunda toplam 208 bin 457 hükümlü, 55 bin 574 kişi tutuklu bulunuyor. Halen yargılama aşamasındaki 2,3 milyon dosyanın %10'u dahi mahkumiyetle kesinleşse dahi en az 230 bin yeni hükümlünün infaz kurumuna gelmesi anlamına gelecektir.

Bu da en geç 2023'de yeni bir "af" yasasını tartışıyor olacağız demektir.




 
 
 

Yorumlar


Telefon : +90 258 264 42 02

Mehmet Akif Ersoy Mah. 29 Ekim Blv. No:160 Kat:1 Daire:1-2 Merkezefendi/DENİZLİ, TURKEY

  • googlePlaces
  • facebook
  • twitter
  • instagram

©2020, Çevik Hukuk & Avukatlık Bürosu .

bottom of page